24 Mayıs 2013 Cuma

ALES SINAVI

Bir sınav daha yapıldı Pazar günü. Artık sınavlar ülkesi olduk. Her şeyin bir sınavı ver. Burada değineceğimiz konu, sınav salonların soğukluğu değil, sınava girerken yapılan arama işkenceleri değil, başörtünün altındaki aramalar da değil. Onlar zaten malum.

            Asıl değinmek istediğimiz bu sınav mantalitesi. Öyle bir ülke düşününki gençlerine yıllarca eğitim veriyor. Ardından üniversite diploması sahibi yapıyor. Sonra çıkıp bu gençlerin gördükleri bütün bu eğitimi görmemezlikten gelerek akademik personel olmaları için tekrar sınava tabi tutuyor. Bu en kısasından kendi verdiği diplomaya ve üniversitelerine güvenmemektir.

            Sınavlar, başvuru yapılan alanlarla ilgili uzmanlık sınavları olsa yine belki savunulabilinir. Hâlbuki sınavlar, tamamen mantık, matematik ve Türkçedeki paragraf sorularından oluşuyor. Mühendislik, tıp, tarih, coğrafya vb… alanlarda yükselmek istiyorsunuz. Sizin önünüze koydukları seçenek bu. Gördüğünüz eğitimden ve başvuru yapmak istediğiniz alanlardan tamamen farklı.

            Sistem, sınav mekanizmasını biraz da işkenceye dönüştürmüş durumda. Halbuki, her üniversite kendi sınavını kendisi yapsa veya ihtiyaç duyulan personellerin listesi ÖSYM’ye verilse ve ÖSYM tarafından toplu “alan-branş” imtihanı yapılsa, bu sistemden daha iyi olur. Çünkü, şu anki sisteme göre başarılı olan birisi belki de iyi bir coğrafyacı veya mühendis değildir. Belki de asıl iyi coğrafyacı veya mühendis kazanamayanlar arasındadır. Bu sistem, bilgiyi ödüllendirmiyor, cezalandırıyor. Türkiye gibi bir ülkede matematik ve Türkçe bilgisine sahip olan doktorda olabilir, hukukçu’da. Ama alanında güçlü olan bu bilgilerde başarılı olamasa dışarıda bekleyecektir.

            Sistem, adaletsiz olduğu için adaletsizlikler doğurmaktadır. Ayrıca, bu sisteme göre alımlar yapıldığı için gelecek nesiller belki de nitelikli ve alanda kendini yetiştirmiş insanlardan mahrum olarak yetişecek ve bu durum eğitimimizin kalitesini daha da düşürecektir.

            Bence; artık bu sınav komedilerinin bitirilmesi gerekir. Üniversiteler, akademik personel alımlarında başka kriterlere de bakabilmelidirler. Alanında uzman olan, eser koyan insanlar bu sınavlara girmeden alınabilinmelidirler.

 

İbrahim Halil ER   
Milat Gazetesi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder