24 Mayıs 2013 Cuma

MÜSLÜMANLAR ARASI YARDIMLAŞMA ENSAR VE MUHACİR KARDEŞLİĞİ

Peygamberimiz, Medine’ye gelince buradaki soysa ve ekonomik dengeleri düzeltmek ve Müslümanlar arasında statü ve ekonomik eşitliği sağlamak amacıyla Ensar ile Muhaciri kardeş ilan etti. Bu düşünce aslında büyük bir reformdur. Çünkü ilk kez bir devlet yöneticisi toplumda eşitliği sağlamak için bütün toplumu (yani zengin ve fakiri) kardeş ilan etmiştir. Her ne kadar Kur’an “bütün Müslümanlar kardeştir” dese’de tarihte bunun ilk ve son uygulaması peygamberin hicreti sırasında görülmüştür. Bu olayın bir benzeri bir daha yaşanmamıştır. Ayrıca bu olay, bizlere tehlike ve toplumsal sıkıntılarda birlik, barberlik ve dayanışmanın nasıl olacağını da göstermiş oldu.

            Bu kardeşlik olayı ile de Mekke’de bütün servetini bırakmış ve sadece Resulullah’a duyduğu aşk ile Medine’ye gelmiş ve bundan dolayı fakir düşmüş insanlar ile onlara kucak açmış Medinelileri kardeş ilan ederek, iki toplum arasında büyük bir dayanışmanın ve duygusal bağlantının oluşmasını sağlamıştır. Peygamberimiz, bu iki toplumu kardeş yaparken iki tarafından sosyal, ekonomik ve ailevi konumunu da dikkate olmıştır. Zayıf olanı ekonomik bakımdan güçlü olanla, sosyal konumu düşük olanı  konumu kuvvetli olanla kardeş yaparak bunların birbirine destek olmalarını sağlamıştır.

            İki grupta da 45’er kişi kardeş ilan edilmiştir. Bunlar, servetlerini eşit bir şekilde bölecek ve birbirlerine de varis olabileceklerdi. (Daha sonra varis olma iptal edilecektir.) Peygamberimiz, kendine kardeş olarak da Hz. Ali’yi seçmiştir. Fakat ibn-i Teymiye bunu kabul etmemektedir. O, muhacir ile muhacir’in kardeş olamayacağını buradaki amacın muhacirlerin ekonomik ve sosyal durumlarını düzeltmek olduğunu ve dolayısıyla bu rivayetin doğru olmayacağını belirtse de bu konuda bir çok hadis rivayet edilmiştir. Ayrıca, peygamberimiz hz. Hamza’yı hz. Zeyd’le kardeş yapmıştır. Yani bu kuralın dışına birkaç örnekle çıkmış olmaktadır.[1] Bu olay, Enes b. Malik’in evinde gerçekleşmiştir.

            Enes (ra) rivayet ettiği bir hadiste Abdurrahman b. Avf’u peygamberimiz Sa’d b. Rabi’e ile kardeş yapmıştı. Sa’d’ın serveti çoktu. O, Abdurrahman b. Avf ile malını yarı yarıya paylaşmayı ve iki karısından birisini de ona vermeyi teklif etti. Fakat Abdurrahman b. Avf bunu kabul etmedi.

            Günümüzün hasta toplumunda peygamberimizin bu uygulaması toplumsal dayanışmayı artıracağı gibi toplumun refah ve mutluluğunu da artıracaktır. Fakat mıalesef bu tür uygulamalar hep unutmaya terk edilmiştir. Örneğin, yaşadığımız deprem felaketi sırasında bütün ülke halkı olarak depremzedeleri kardeş ilan edip yanımıza alıp onlara yardım etseydik ve bu tür durumlarda bu uygulamayı sürekli yapsaydık toplumda dayanışma, sevgi, yardımlaşma artacağı gibi servet düşmanlığı da yok olacak ve ayrıca, yardımların hedefe ulaşıp ulaşmadığı tartışmasıda ortadan kalkacaktı.

 İbrahim halil er
milat gazetesi



[1] Mevahibulluziye, Ahmed b. Muhammed Kestlani, c.1, sh:330-31

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder