Günümüzde bir dershane furyasıdır gidiyor. Veliler, çocuklarını daha birici sınıftan itibaren böyle bir yarışa sokmanın gayreti içindedirler. Artan böyle bir talebi gören Milli Eğitim de maalesef furyaya katılmıştır. Özellikle ilkokulların hafta sonları düzenledikleri etüt kursları buna en iyi örnektir.
Hafta
içi okula giden minikler, hafta sonu evde dinlenmeleri gerekirken, bir gün daha
okula gelmektedirler. Genellikle hafta sonları 3 saatlik bir ders tekrarı için
okulların velilerden aldığı ücret bölgelere göre değişmektedir. Bu rakam fakir
bölgelerde ayda 30 tl iken daha zengin bölgelerde 70-100 arasına kadar çıkmaktadır.
Veliler,
bir anlamda kendilerini zorunlu hissetmektedirler. Bu kurslara çocuklarını
göndermedikleri takdirde, öğretmenin çocuklarına iyi davranmayacağı veya yüksek
not vermeyeceği endişesini taşımaktadırlar. Belki de öğretmenler davranışları
ile bunu ima etmektedirler. Çünkü oluşturulan bu kurslardan öğretmene de ciddi
bir katkı sağlanmaktadır. Haftada üç saat ders ver ve para kazan….
Peki
bu durum ne kadar etik?
Yani
çocuk beş gün okula gelecek bir şey öğrenmeyecek de o 3 saatte mi öğrenecek?… O
üç saatin hikmeti ve kerameti nedir? Nasıl oluyor da 5 günde öğretemeyen öğretmen
3 saatte öğretmektedir… Burada yanlış olan bir nokta yok mudur?
Artık
bu aldatmacaları bir yana bırakalım. Gerçekçi olalım. Ya okulları 6 güne
çıkartalım veya bırakalım çocuklar hafta sonları dinlensin… Kanımca Milli
Eğitim bu uygulamasıyla bir anlamda öğretmenlere ek bir kazanç kapısı çıkarmaya
çalışmıştır…
Bırakalım
artık Milli Eğitimin fakir fukara edebiyatı yapmasını…. Dershaneye gidemeyecek
durumda olan çocuklara eğitim veriyoruz uyutmalarını… Aynı hoca, aynı ortamda
ders verecek ve çocuk süper olacak…
Çocuklarımızı
lütfen bu tür sömürüden ve tuzaklardan kurtaralım. Milli Eğitim Bakanımızın da bu
soyguna bir dur demesinin zamanı gelmedi mi? Bırakalım öğretmenler kendilerine
verilen sürede çocuğu eğitsinler. Eğer bu çocuklardan Başarsız olanı varsa, onu
ekstradan bir eğitimden geçirebilir. Fakat bunun kararını öğretmen veya veli
değil, yapılan ölçme ve değerlendirme sınavları versin. Böylece olaya daha
objektif yaklaşılmış olunur.
Okulların
etüt ve dershane açmaları okulları bir ticarethaneye dönüştürmez mi? Eğer böyle
bir şeye ihtiyaç varsa halk eğitim merkezleri bünyesinde kurslar açılabilir. Ya
da parası olan çocuğunu dershane gönderebilir. Fakat, bence çocuğun daha
ilkokul (1-2-3-4-5 )çağında böyle bir yarışa sokulması doğru değildir.
Hafta
sonu eğitiminin çocuklara bir şey verdiğine inanmıyorum. Çünkü, beş günde
alamayan üç saatta hiç alamaz… Bu sadece bir soygun ve aldatmaca düzeninden
başka bir şey değildir.
İbrahim halil ermilat gazetesi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder