Batı’da özellikle cehenneme yolculuk
hikayelerinin tarihi çok eskiye kadar gider. Özellikle Homeros’un eserlerinde
de bu görülür. Fakat bütün bu cehennem tasvirleri çok cılız ve silik kalmıştır.
Hatta Tevrat ve İncil’de bile bu konuda yeterli tasvirler bulunmaz. Batı
muhayyilesi cehennemi anlatmaktan aciz kalmıştır. Hayal dünyası burada yok
olmuştur. İşte Dante’nin batıya kazandırdığı en büyük hayal dünyası, kamil
cehennem tasviri olmuştur. Bu cehennem tasviridir ki günümüz film ve roman
sektörüne derinlik kazandırmıştır.
Dante, siyasi açıdan iktidarı kaybetmiş ve Floransa’dan
sürüldüğünde kendine yeni bir dünya yarattı. Kendi yarattığı cehenneme tüm
sevmediklerini atarak bir nevi intikam aldı.. Eser, bugün kullanılan İtalyanca
ile yazıldığı gibi, İtalyanca açısından da önemlidir. İtalyanca’nın gelişmesini
sağlamıştır.
Dante’nin eseri incelendiğinde, özellikle
cehennem tasviri konusunda Peygamberimizin hadislerinden esinlendiğini
anlamaktayız. Peygamberimizin, çok açık bir biçimde cennet ve cehennem
tasvirleri yaptığı hadisler ve miraç olayı bilinmektedir. Peygamber, bazen de
bu konuda gördüğü rüyaları ashaba anlatmaktadır. Ayrıca, Miraç olayı da başlı
başına büyük bir olay olup, İlahi Komedya’nın buradan da ilham aldığı
görülmektedir. Miraç ile ilgili İbn-i Arabi’nin kitabından etkilendiği gibi,
cehennem tasviri de Ebul Ala’nın Risalat’ında aynen bulunmaktadır. Dante’nin Cehennem
tasviri, tıpkı Peygamberin anlatımına benzer. Mimari tasvirler vardır. Her
katta verilen cezalar başkadır. Aşağı inildikçe cezaların şiddeti artmaktadır.
Büyük suçlar, cehennemin alt tabakasındadır. Her katın mimarisi de kendine
uygun cezaya göre değişmektedir. Kan akan nehir tasviri, ilahi komedyada da
yapılmaktadır.
Cennet tasvirinde de Peygambere
Cebrail eşlik ederken, Dante’ye de ölümsüz aşkı Beatrice eşlik etmektedir.
Yolculuğun sonunda Peygamber Sidretülmünteha’ya ulaşıp, Rab’le görüşürken,
Dante’de de aynı süreç gerçekleşir.
Ayrıca Araf kavramı Hıristiyanlıkta olmayıp, İslam dinine
özgüdür. Dante’nin yazdığı ilahi komedyanın ikinci kitabı olan Araf eseri de Hıristiyan
kültürüne ve dinine böyle bir olgunun girmesine yol açtı. İşte Dante, eserinin
ilham kaynağı olarak bu bilgileri kullanmıştır. Dante’nin İslami kaynakları
kullanarak eserini yazdığını ilk ortaya atan Palacinos isimli oryantalistir.
1919 yılında eserini yayınlar. 1943 yılında genişleterek tekrar basar. Onun
eseri, Avrupa edebiyat ve fikir dünyasında büyük tartışmalara yol açar. Bu
durum, İlahi Komedya’nın sanıldığı gibi özgün olmadığını gösterse’de tabiî ki
“ilahi komedya”nın edebi değerini düşürmez. Ayrıca, ilahi komedya’nın İtalyanca
açısından önemini de küçültmez. Ama, İslamın batı zihin dünyasını sanılanın çok
ötesinde etkilediğini de gösterir.
Dante, İslami kaynakları ve Peygamberin hadislerini bu
kadar hoyratça kullanıp, sahiplenirken bir şükran göstermesi gerekmez miydi?
Nerde, bilakis cehennem adlı kitabının 28 kantosunda (cehenemin 8. katında)
Peygamberimizi ve hz. Ali’yi koyacaktır. Bu da batılıların teşekkür biçimi.
Kimden ne bekliyoruz ki…
İbrahim Halil ER
milli gazete
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder